6 Eylül 2013 Cuma

İZMİR AĞAÇLI YOL'A SAHİP ÇIKIYOR


İZMİR AĞAÇLI YOL'A SAHİP ÇIKIYOR
#direnAĞAÇLIYOL  Basın Açıklaması Kamuoyuna Böyle Yansıdı
İzmir-Bornova Ağaçlı Yol  üzerindeki yaklaşık 100 dönümlük yeşil alan halindeki  Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü arazisinin AVM  yapılmak üzere satılarak özelleştirilmek istenmesi konusunda halkımızı bilgilendirmek, bu alanın yeşil alan olarak kalmasını  ve “AVM yerine halka açık bir Bilim Parkı kurulmasını” talep etmek amacıyla 3 Eylül 2013 Ağaçlı Yol üzerindeki Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü önünde yapılan #direnAĞAÇLIYOL Basın Açıklaması etkinliğine çok sayıda medya kuruluşu katılarak yayınladıkları geniş haberlerle taleplerimizin kamuoyuna duyurulmasında aracı oldular. Katılan tüm basın mensuplarına teşekkürler.
Latife Hanım Grubu, Eğitim-İş Bornova Temsilciği, ADD Bornova Şubesi, CKD Bornova Şb., Pirsultan Abdal Kültür Derneği Bornova Şb., Çöy-Der, Yerel-İş Bornova Temsilciliği, CHP Foça İlçe Başkanlığı, Vardiya Bizde İzmir
 









 
 
 
Sen de diren Ağaçlı Yol
İzmir Bornova'da ağaçlı yol üzerinde bulunan 100 dönümlük yeşil arazi satışa çıkarılıyor. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün arazisi olan alana Alışveriş Merkezi (AVM) yapılması amaçlanıyor.
İzmir Bornova'da ağaçlı yol üzerinde bulunan 100 dönümlük yeşil arazi satışa çıkarılıyor. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün arazisi olan alana Alışveriş Merkezi (AVM) yapılması amaçlanıyor. AVM yerine halka açık bir Bilim Parkı kurulması telebiyle İzmir ağaçlı yol üzerinde 'Diren Ağaçlı Yol' eylemi yapıldı. Ardından grup Karayolları 2.Bölge Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Eğitim-İş , Yerel-İş, ADD, Çocuklara yardım derneği, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, İzmir Latife Hanım grubu ve CHP Foça İlçe Başkanlığı katıldı. Açıklamayı gruplar adına Ege Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Kayhan Kantarlı okudu. Bu alana bir Bilim Parkı kurulmasını talep ettiklerini dile getiren Kantarlı açıklamasında 'Bu kampüsün amaca uygun hazır binaları ve rekreasyon alanı karakterindeki bitki örtüsüyle bilim parkına dönüştürülmesinin kuruluş maliyetini boş bir alanla kıyaslanamayacak derecede düşürecek olması büyük avantajdır. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü şehir dışında bulunan başka bir araziye taşınarak bu kampüsü boşaltacaktır' dedi.

İmara açılan arazi, çevrecileri kızdırdı

03 Eylül 2013 Salı 12:14

Bornova Ağaçlıyol’da yer alan Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’ne ait 100 dönümlük arazinin, Özelleştirme İdaresi tarafından satılması ve ticari amaçla imara açılmasına karşı çıkan yurttaşlar, “çevreci isyan”a başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi tarafından da reddedilen söz konusu planların onaylanması ve arazilerin sessiz sedasız satılmak istenmesine karşı çıkan sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü önünde toplanarak İzmirlileri duyarlı olmaya ve yaşanan çevre katliamına karşı direnmeye çağırdı.

 

 
 

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Latife Hanım Grubu ile Eğitim-İş Bornova Temsilciliği’nin öncülüğündeki İzmir Yeşil Alanımıza Sahip Çıkalım Girişimi, Bornova Ağaçlı Yolu üzerinde bulunan Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nün 100 dönümlük arazisinin satılarak özelleştirilmesi ve AVM yapılmasına tepki göstermek amacıyla soluğu Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nün önünde aldı. ‘’Diren Ağaçlı Yol, Diren İzmir’’ ve ‘’AVM değil Bilim Parkı’’ sloganları ve afişler eşliğinde Karayolları’nın kapısına yürüyen kalabalık grup, burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Latife Hanım Grubu, Eğitim-İş Bornova Temsilciliği, Atatürkçü Düşünce Derneği Bornova şubesi, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Bornova şubesi, Pirsultan Abdal Kültür Derneği Bornova şubesi, Çöy-Der, Yerel-İş Bornova temsilciliği, Vardiya Bizde İzmir Platformu, CHP Karabağlar emekli komisyonu, Bornova Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan Enver Dündar ve Olgun Atilla da katılım gösterdi.
"KÜLTÜRPARK BÜYÜKLÜĞÜNDE ALAN SÖZ KONUSU”

Söz konusu alanın 8 ay öncesine kadar sosyal donatı alanı ve yeşil alan olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Kayhan Kantarlı, “400 dekarı aşkın yüzölçümü ile Kültürpak büyüklüğünde yemyeşil bir bölge içinde bulunuyoruz. Ağaçlı yol boyunca konuşlanmış bu yeşil alan Cumhuriyet’in en önemli hizmet ve yatırım kurumları olan Türkiye Cumhuriyeti Karayolları (TCK) ve DSİ Bölge Müdürlükleri ile Zeytincilik Araştırma İstasyonu tarafından 60 yılda yetiştirilmiş ağaçları ve bitki örtüsü ile İzmir’in akciğerlerinden sayılmaktadır. Ancak, bu seçkin alanın dörtte birlik kısmı ve Karayolları İkinci Bölge Müdürlüğü’nün de içerisinde yer aldığı 100 dönümlük kısmı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından AVM ve rezidanslar yapılarak betonlaştırılmak üzere satılmak istenmektedir” dedi.

“ÖZELLEŞTİRME İDARESİ CUMHURİYET’İN BİRİKİMLERİNİ PAZARLIYOR”

Kantarlı, satış girişiminin İzmir’in nabzını ölçmeye yönelik bir girişim olduğunu belirterek “İzmir bu araziye sahip çıkıp satışı durdurmaz ise, ardından DSİ ve Zeytincilik İstasyonu arazilerinin de aynı amaçlarla betonlaştırılmasına hazır olunmalıdır. Fakat inanıyoruz ki, hiçbir İzmirli yaşamına kast eden böylesine bir yeşil alan kıyımına asla evet demeyecektir” dedi. Kantarlı ayrıca borcun borçla kapatılmaya çalışıldığı bir düzen içerisinde, devlete ait her türlü alanın da peşkeşe açıldığını savunarak, “Ülkemiz hızlı büyüme adı altında bizlere sunulan özelleştirme ve yüksek faizlerle borçlanma döneminde, varlığına varlık katan ve köşeyi dönen rant zenginleri yaratmıştır. Cumhuriyetin mirası olan kurumların bir bir satıldığı bugünlerde, cumhuriyetin birikimlerini pazarlamak üzere kurulan Özelleştirme İdaresi, karayolları Bölge Müdürlükleri ait toplam 329 dönüm arazinin satılarak özelleştirmesine karar vermiştir, bununla birlikte toplam 2 bin 629 adet arsa ve bina ve lojman da sessiz sedasız elden çıkartılmıştır” dedi.
OLDU BİTTİYE GETİRİLMESİN”

Özelleştirme İdaresi’nin emlak pazarlama ofisi görevi yaptığını söyleyen Kayhan Kantarlı, kurumun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığı işbirliği sonucu Ağaçlıyol’da bulunan Karayolları arazilerinin 10 kata kadar ticari kullanım için imara açıldığını belirtti. Kantarlı, “Ticari yapılaşmaya açılan bu araziler yerli ve yabancı rant severler için eşsiz bir arsa konumuna gelmiştir.İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi’nin reddetmesine karşın, bakanlık onayı ile yürürlüğe giren bu imar planlarına yine iki belediye yürütmeyi durdurma istemi ile dava açmışlardır. Ancak olay oldu bittiye getirilmek istenmiş ve araziler 18 Temmuz 2013 tarihinde satışa çıkarılmıştır. Bu hukuk tanımaz tavrı şiddetle kınıyoruz. Gerek Özelleştirme İdaresi, gerekse penguen medyası “Ağaçlı yolda pişer, bize de düşer” zihniyeti ile hareket ederek, toplumu uyarmamış ve halktan saklamışlardır” diyerek yaşanan yargı sürecini özetledi.
“İZMİR’İN NEFESİNİ KESMEK İSTİYORLAR”

Yaşanan gelişmeleri “İzmir’i nefessiz bırakmaya yönelik bir katliam” olarak niteleyen EÜ Emekli Öğretim Üyesi Kayhan Kantarlı, “Açılan davalar henüz sonuçlanmadığından, İzmir halkının siyasi partileri, demokratik kitle örgütleri ve üniversiteleri ile bir bütün olarak demokratik hakları çerçevesinde satışın durdurulmasını talep etmektedir. Resmi gazetede yayınlanan satış ilanına göre son teklif verme tarihi 19 Eylül’dür. Tüm bu sebeplerden dolayı bu alanının satışından vazgeçilmeli ve bu yeşil alana, halkı bilim ve teknoloji ile buluşturacak, bilim sevgisi aşılayacak bir Bilim Parkı kurulmalıdır. Biz buraya halk için yeni bir tüketim tuzağı olacak AVM değil, bilim ve rekreasyon birliğinde bir bilim parkı kurulmasını istiyoruz” diyerek sözlerine son verdi. Grup tesis girişinde yapılan basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağıldı.
 
Güme" gitmesin Ağaçlıyol?
 
Hasan TAHSİN
Salı, 03 Eylül 2013 08:51
Merak ediyorum, soruyorum AK Partili milletvekilleri ne düşünüyor?
Özellikle de şehir  plancılığını her fırsatta "konuştular" Aydın Şengül?
CHP'den de yeterince ses çıkmıyor.
Geçtiğimiz Perşembe günü telefonla arayan sevgili Aziz Başkan'ın sesinde dahi sanki bana karşı bir tepki vardı. Oysa o güzelim araziyi talan etmek isteyen ben değilim. Dava açtıklarını ısrarla söyledi ama bu arazinin 19 Eylül'de adeta haraç mezat satılacağına değinmedi.
İzmir'de garip işler dönüyor, İstanbul'da Gezi Parkı eylemlerinin İzmir'e yansımasını şiddetle destekleyen siyasetçiler bile kendi kentlerinde olan biteni ya görmezden geliyor ya da kendi kentlerinde talan edilen ağaçları, Gezi Parkı'ndaki ağaçlardan daha değersiz görüyor!
İzmir'de hangi arazi satılacak 19 Eylül'de?
Kimsenin umurunda falan değil ama bir daha yazayım. Bornova Ağaçlı Yol üzerindeki Karayolları arazisi.
Bir tek Ege Üniversitesi'nden Kayhan Kantarlı hoca çıktı ortaya!
Ve Kantarlı hoca bugün 10.30'da tepki koyacak orada! Ben de orada olacağım.
Çok da güzel bir düşüncesi var. O arazi kahrolası kapitalist kalelerden birine yer olacağına "bilim parkı" olsun! Halkın toplanıp kaynaşacağı ama üstüne para harcamayacağı bir yer olsun.
Göreceğiz bakalım kaç kişi olacağız?
Ama biln ki, orada olması gerekenler olmazsa beni de kimse tutamaz!
Kimsenin demokratlığına da inanmam siyasetçiliğine de!
Lütfen fotoğrafa da bakın. Beton yığını bölgenin tek yeşil alanına göz diken vahşi kapitalizme tepki göstermezsek, yarın çocuklarımızın bizi hayır dualarıyla anmalarını beklemeye hakkımız olur mu?

Kent dönüşümüne inanmıyorum!

Çünkü ortada samimiyet göremiyorum.
Alabildiğine fırıldaklı ve sadece konuşulan bir işe döndü.
Sadece gecekondu bölgelerini ranta teslimi andıran işler ortalıkta dolaşanlar.
Dikkatinizi başka bir noktaya çekeyim bugün.
Bir cadde düşünün şimdi.
İki tarafı ortalama 30 yıllık apartmanlarla dolu. Aralarda tek tük kalmış iki katlı evler de var. Müteahhitin biri çıkıyor ve bu 30 yıllık apartmanların arasındaki iki katlı bir evi alıyor. Belediyeden ruhsatı da cebine koyup başlıyor yıkmaya. Bu küçük evin iki yanında da 6, 7 katlı iki apartman. Nasıl şiddetle yıkılıyorsa bu evcik, yan apartmanlar temelinden sarsılıyor. Yetmiyor temele kazıklar da çakılıyor. Dur durabilirsen apartmanlarda. Ne güvenlik önlemi ne de bir tedbir!
Soruyorsun, son teknolojide akıllı bina yapacakmış Bay müteahhit! Terbiyemizden kendisinde ne kadar akıl ve saygı var diye sormuyoruz!
İzmir'in pek çok caddesi ortalama 30 hatta 40 yıllık apartmanlarla dolu. Bu apartmanların sağlamlığı konusunda bilgimiz yok ama şüphemiz çok!
Peki aralara kondurulan sözde son teknoloji apartmanların bu yaşlı binalarda yarattığı tehlike yok mu?
Mutlaka vardır.
Özellikle inşaat mühendisleri odasını göreve çağırıyorum!
Ama sorum başta Karabağlar olmak üzere tüm ilçe belediyelere, ruhsat verirken hiç yeterince inceleme yapıyor musunuz?
Kent dönüşümü tartışılan bir kentte bu yap satçı müteahhitlerin şerrinden halkı kim koruyacak?
SABRI TAŞANA!
Kimin sabrını taşırdığım zerre kadar umurumda değil. Ekmeğime göz koyanların, ekmeğime göz koyanlara EYVALLAH edenlerin güçleri de umurumda değil. Buyursunlar ellerinden geleni arkalarına koymasınlar. Bu memleketin şerefiye görevini yapmış paşalarının, gazetecilerinin müeebbetle içerde yattığı bir süreçte, zaten takdir-i şahaneye mazhar olamamış bir Hasan Tahsin'in ödeyeceği bedel ancak onuru, şerefi olur! Lakin bir de "yarın" var! Kimse "yarınını" unutmamalı değil mi? Adam olan adam da yüze konuşlandır, kahpelik edip borazan üfleyin değildir!

Ricamdır, yeşile hasta olmayın! - Atila Sertel
Çıktı konuştu:
- Yeşile hastayım, hayranım…
Ekledi:
-Bize adeta çevre düşmanı gibi bir yaklaşım içinde olmak, çok büyük haksızlık olur.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ı yakından tanıyan AKP’nin dört kurucusundan biri, Başbakan Yardımcısı olarak uzun süre görev yapan Abdullatif Şener’in kulakları çınlasın. Her fırsatta söyler:
- Erdoğan söylediğinin tam tersini yapar.
Yani, “Yeşile hastayım” dediyse…
Siz anlayın ki yeni yeşil alanlar pırasa gibi doğranacak…
Bunların ağaç sevgisizliğinin ilk kanıtı İzmir’de yaşanmıştı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin Hatıra Ormanı’na 29 Ekim’de girmişler ve beş dönümlük alandaki tüm ağaçları ortalarından doğramışlardı. Ve dönemin valisi demişti ki:
- Biz oraya Gözetleme Kulesi yapacağız.
Biz de oranın Cemiyet'in hatıra ormanı olduğunu belirtmiş, buraya kule değil sosyal tesis yapılacağını iddia etmiş ve iptali için dava açmıştık. Ayrıca gazeteciler olarak yeşile karşı duyarlılığımızı bir kez daha göstermek ve yapılan katliamı gözler önüne sermek adına kesilen ağaç dallarını, kütükleri Hasan Tahsin heykelinin önüne yığmış, basın toplantısı yapmıştık.
O günlerde bazı kişiler, “Yahu Başkan bu kadarı da fazla. Ne olmuş üç beş ağaç kesilmişse niye ortalığı ayağa kaldırıyorsun” demişlerdi. Bazı gazeteler sayfalarında bu haklı çırpınışımızı ve yeşili koruma konusunda duyarlılığımızı görmezden gelmişti.
Sonra ne oldu biliyor musunuz?
Ben İzmir Orman Bölge Müdürü için, “Bu şahıs İzmir’de olduğu sürece hiçbir ağaç güvence altında değildir” dedim ve izinsiz ağaç kesmekten bu kişiyi mahkemeye vermek istedim.
Şimdinin Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç bu müdürün yargılanmasına izin vermedi.
O müdür benim söylediklerimi hakaret kabul ederek hakkımda dava açtı. Mahkemenin yargıcı da, “Bu şahıs İzmir’de olduğu sürece hiçbir ağaç güvence altında değildir” sözlerinin hakaret olup olmadığının anlaşılması için Galatasaray Üniversitesi’nde iki hukuk profesörüne yazı yazdı, yanıt istedi.
Bu arada yeşil için hasta olan Başbakanımın iktidarı Atatürk Ormanı’na, Cumhuriyet’in ilan edildiği gün baltalar ve elektrikli testerelerle giren ve 100’ün üzerinde ağacı doğrayan İzmir Orman Bölge Müdürü’nü İzmir’den aldı.
Bu müdür Atatürk Ormanı’na 29 Ekim günü girmenin ve ağaçları doğramanın cezasına çarptırıldı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
İzmir’in Müdürü önce İstanbul’a Bölge Müdürü oldu, ardından Genel Müdürlük görevine getirildi. Türkiye’de ne kadar ağaç kesiliyor ve doğranıyorsa İzmir’de edindiği deneyimi ile Genel Müdür'ün çok başarılı olacağına eminim.
İzmir’de söylediğim cümlemi Türkiye için tekrarlıyorum:
“Bu genel müdür ve bu yeşile hasta anlayış olduğu sürece hiçbir ağaç güvence altında değildir. AVM için, TOKİ için, kent yenileme için feda edilmeyecek ağaç yoktur.”
Bunu da nereden çıkardın, derseniz. Bu müdürün yaptığı ağaçları ortalarından keserek katletmesinin fotoğraflarını mektup ekinde Bakan'a göndermiştim.
Başbakan yeşile hasta olduğunu açıkladığı saatte halkımız Bornova’da yeşili, ağaçları korumak için toplanmıştı. Karayollarının ağaçlıklı alanını AVM’ye satmak isteyenlere karşı, “Bu bölge teknoloji parkı olsun” önerisiyle karşı çıkıyordu.
Karayolları’nın 80 dönümün üzerindeki paha biçilmez değerdeki alanı belki de yok pahasına bir fiyatla AVM’ye satılacak ve İzmir’in soluk alabilecek bir alanı olabilecek bölge alışveriş merkezi yapılarak küçük esnafa öldürücü bir darbe daha vurulacak.
Sayın Başbakan sizden bir ricam var:
- Allah aşkına yeşile hasta olmayın. Siz yeşil sevdikçe ağaç doğrayan müdürler Genel Müdür oldu. Belki de ilk seçimde Orman Bakanı yaparsınız. Siz yeşile hasta oldukça ağaç kıyımı sürüyor, AVM’ler çoğalıyor. Bırakın yeşile hasta olmayı belki ağaçlar kurtulur.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
.
 
 
 
 
 

 

 
 
 
 
 

 

 

 

 

 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder