27 Mart 2014 Perşembe

ZEYTİNELİ KOYU'NDAKİ KİŞİYE ÖZEL SİT DEĞİŞİKLİĞİ RAPORU İLE İLGİLİ BİLGİ EDİNME BAŞVURUMUZA NE OLDU?



ZEYTİNELİ KOYUNDAKİ KAÇAK VİLLARI KURTARMAK İÇİN HAZIRLANAN BİLİMSEL RAPOR HAKKINDA YAPTIĞIMIZ BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU VALİLİKLE ÇEVRE İL MÜDÜRLÜĞÜ ARASINDA YOK OLDU !


TÜM ÖĞRETİM ELEMANLERI DERNEĞİ (TÜMÖD) İZMİR TEMSİLCİSİ VE BİR YURTTAŞ OLARAK "RAPORUN VE BUNU ONAYLAYAN İZMİR 1 NUMARALI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA  KOMİSYONU KARARININ" BİRER ÖRNEĞİNİN VERİLMESİ İÇİN BİLGİ EDİNME HAKKI YASASI KAPSAMINDA İZMİR VALİLİĞİ İLE  ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINA 24 Şubat 2014 DE YAPTIĞIMIZ EŞ ZAMANLI BAŞVURULARA 15 GÜN OLAN YANIT VERME SÜRESİNİN ÜZERİNDEN  YAKLAŞIK 40 GÜN DAHA GEÇMESİNE  KARŞIN HERHANGİ BİR YANIT VERİLMEMİŞTİR.

Bilgi edinme başvuruma 15 gün olan yanıt verme süresi sonunda (20.günde) gönderdiğim  17 Mart tarihli  anımsatma amaçlı mesajıma (alttaki açıklamamın en sonundadır)  rağmen de yanıt verilmeyince birkaç gün daha bekledim, bir haber çıkmayınca da başvurumun akıbetini araştırmak amacıyla İzmir Çevre İl Müdürlüğü’ne gittim. Çünkü İzmir Valiliği elektronik başvuru formu ile internet üzerinden yaptığım bilgi edinme başvurumu, bilgiler/dosayalar ve talep ettiğim rapor orada olduğu için e-posta ile Çevre İl Müdürlüğüne havale etmiş ve beni de bilgilendirmişti(aşağıdaki açıklamamın devamındaki 25 Şubat tarihli Valilik e-postası).

İlgili Tabiat Varlıklarını Koruma Şube müdürüne çıktım. Müdür bey, başvurumu anımsamayınca araştıralım hocam dedi ve araştırmaya başladı. Bana valilikten gelen ve başvurumun gereği için Çevre İl Müdürlüğü’ne gönderildiğini bildiren  bilgi yazısını da gösterdim. Araştırma tam iki saat sürdü. Sonunda bilgisayar kayıtlarımızda Valiliğin, Çevre  İl Mürlüğü’nün "izmir@csb.gov.tr" adresine gönderdiği başvuruma ait bir belge olmadığını söylediler!  

Ben de bunun üzerine “bilgisayar kayıtlarına bakın bakalım benim aynı adrese gönderdiğim 17 Mart tarihli anmsatma  mesajı varmı?” dedim. Baktılar ve o mesajımı buldular. Peki “bu anımsatmayı görünce  istediğimi araştırmamız gerekmez miydi?” dedim. Yanıt vermek yerine “biz size bir açıklama göndeririz” dediler. Havadan sudan bahaneler öne sürmeleri üzerine oradan ayrıldım. O gün bu gündür bir aya yakın zaman geçti bir haber yok ve olmayacak, çünkü başvurumun kaybolmasını anlatmaları  olanaksız.

Talep ettiğm Bilimsel Rapor şaibali olmasa hiç böyle  yaparlarmıydı?. Ya İzmir Valiliği (Çevre İl md.) ya da eş zamanlı olarak bşvurduğum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı süresi içinde bilimsel denilen  raporu çıkarıp verirler ve istediğiniz gibi inceleyin diyerek akademinin bilgisinden kaçırmazlardı.

VALİLİK VE BAKANLIĞIN  BİLGİ EDİNME BAŞVURUMA ANAYASAL VE  YASAL ZORUNLULUKLARINA KARŞIN YANIT VERMEMESİ  AÇIK BİR GÖREVİ İHMAL SUÇUDUR.

DİĞER TARAFTAN VİLLARI YIKILMAKTAN KURTARMAK İÇİN YAPILAN SİT DEĞİŞİKLİĞİNİ SAĞLAYAN RAPORUN İLGİLİ KORUMA YÖNETMEKLİKLERİNDEKİ ADI "EKOLOJİK TEMELLİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA RAPORU" DUR.

RAPOR MADEMKİ BİLİMSELDİR BİLİM İNSANLARININ, UZMANLARIN VE AKADEMİSYENLERİN İNCELEME VE TARTIŞMASINA AÇIK OLMASI GEREKİR.

TÜM ÖĞRETİM ELEMANLARI DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ OLARAK BU BİLİMSEL RAPORUN BİR ÖRNEĞİNİN VERİLMESİ İÇİN  YAPTIĞIMIZ BAŞVURUYA YANIT VERİLMEMESİ RAPOR ÜZERİNDEKİ KUŞKULARI DOĞRULAYAN NİTELİKTE BİR TUTUMDUR.

BİLİMSELLİLİĞİ KUŞKULU BİR RAPORA DAYANARAK YAPILAN SİT DEĞİŞİKLİĞİ İSE, KUŞKULAR GİDERİLMEDİKE  HİÇ ŞÜPHESİZ USULSÜZLÜK VE YOLSUZLUK YÖNÜNDEN ŞAİBELİ OALACAKTIR.

NOT: BİLGİ EDİNME BAŞVURMUZLA YAPTIĞIMIZ TALEP VE BAŞVURUMUZUN İLGİLİ MAKAMLARCA ALINDIĞINA DAİR BİLGİLER AŞAĞIDADIR.

**************

* BAŞVURU DİLEKÇESİ
(kurumun sağladığı aoalanaklarla Elektronik ortamda yapılmış online bilgi edinme başvurusudur)

24.02.2014
İzmir Valiliği’ne/ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na
İzmir İli, Urla İlçesi , Zeytineli Köyü’nün sit derecesi değişikliği’ne ilişkin olarak  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün  Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’ne gönderdiği basında yer alan yazıda;
“Söz konusu 1. Derece doğal sit alanı içersinde bulunan yaklaşık 20 hektarlık alanda doğal  sit statüsünün yeniden irdelenmesi amacıyla hazırlanan ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’ İzmir Valiliğine (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) sunulmuştur. Bahse konu olan rapor, İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nda 28.11. 2013 tarihinde görüşülerek 200 sayılı karar alınmış ve söz konusu kararda 1. Derece doğal sit alanı içinde bulunan yaklaşık 20 hektarlık alanın 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescil değişikliği uygun görülmüştür. Anılan karar onaylanmak üzere Bakanlık makamına sunulmuş ve Bakanlık makamınca 25.12.2013 tarih ve 12788 sayılı olur ile onaylanmıştır. Söz konusu Bakanlık Makamı  oluru 29.01.2014 tarih ve 742 sayılı yazı ile İzmir Valiliği’ne (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) gönderilmiştir”
denilmektedir.
Kaynak:
http://www.egedesonsoz.com/haber/Urla-villalarinda-kritik-gelisme-Kurtarma-plani-askida/862518
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün söz konusu yazısında  İzmir Valiliğine sunulup İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun  28.11. 2013 tarihli toplantısında  görüşülerek kabul edilen
1. Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nun ve
2. Bu raporu görüşerek  “1. Derece doğal sit alanı içinde bulunan yaklaşık 20 hektarlık alanın 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescil değişikliğini uygun bulan İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun  28.11. 2013 tarih ve 200 sayılı kararının
birer örneğinin fotokopi masrafları şahsımca ödenmek  üzere tarafıma verilmesini /gönderilmesini saygılarımla arz ederim.
Prof. Dr. Kayhan KANTARLI
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir Temsilcisi

**İZMİR VALİĞİ ALINDI MESAJI
İzmir Valliği alındı mesajı
Başvuru numaranız - 160122 -
Başvurunuz yasal süreç içerisinde cevaplanacaktır. Başvuru Takip bölümünden başvurunuzla ilgili son durumu öğrenebilirsiniz.

****İZMİR VALİLİĞİ'nin  BİLGİLENDİRME MESAJI

Kimden:  <info@icisleri.gov.tr>
Tarih: 25 Şubat 2014 15:35
Konu: İÇİŞLERİ BAKANLIĞI: Bilgi edinme başvurunuz hakkında cevap
Kime:
kayhankantarli@gmail.com

Sayın Kayhan Kantarlı
24.2.2014 tarihinde İzmir Valiliği birimine 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapmış olduğunuz bilgi edinme başvurusu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 17. Maddesi çerçevesinde İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü (
izmir@csb.gov.tr), elektronik posta adresine yönlendirilmiştir.

İçişleri Bakanlığı
 İzmir Valiliği

Önemli: Bu mail'e cevap vermeyiniz.Başka bir konuda bilgi talebiniz varsa veya cevaptan memnun değilseniz lütfen İç İşleri Bakanlığı Bilgi Edinme Başvuru Sayfasından yeni bir başvuru yaparak irtibata geçiniz.Aksi takdirde isteğiniz işleme alınmayacaktır.

****ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ALINDI MESAJI

BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU
Bilgi edinme ba
vurunuz
Feb 24 2014 1:56PM
itibari ile
Bakanlığımız Bilgi Edinme Birimi Kayıtlarına girmiştir.

İŞLEM NUMARANIZ : 44913

TEŞEKKÜR EDERİZ

**********

15 GÜNLÜK CEVEP VERME SÜRESİ SONUNDA ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜNE TARFIMDAN GÖNDERİLEN ANIMSATMA MESAJI

---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: Kayhan kantarlı <
kayhankantarli@gmail.com>
Tarih: 17 Mart 2014 11:24
Konu: Fwd: İÇİŞLERİ BAKANLIĞI: Bilgi edinme başvurunuz hakkında cevap
Kime:
izmir@csb.gov.tr
Cc: info@icisleri.gov.tr

İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne

İzmir Valiliği'nden tarafıma gönderilen aşağıdaki bilgilendirme mesajına göre, İzmir Valiliği birimine 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapmış olduğum elektronik bilgi edinme başvurusu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 17. Maddesi çerçevesinde gereği yapılmak üzere İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nüze  yönlendirilmiştir. Başvurumun 15 günlük yasal cevaplandırma süresi geçmiş bulunmaktadır. Durumu bilgilerinize sunar  bilgi edinme söz konusu bilgi edinme talebimin karşılanmasını dilerim. Saygılarımla.

Prof. Dr. Kayhan KANTARLI

Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir Temsilcisi

---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden:  <
info@icisleri.gov.tr>
 Tarih: 25 Şubat 2014 15:35
Konu: İÇİŞLERİ BAKANLIĞI: Bilgi edinme başvurunuz hakkında cevap
Kime:
kayhankantarli@gmail.com

Sayın Kayhan Kantarlı
24.2.2014 tarihinde İzmir Valiliği birimine 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapmış olduğunuz bilgi edinme başvurusu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 17. Maddesi çerçevesinde İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü (
izmir@csb.gov.tr), elektronik posta adresine yönlendirilmiştir.

İçişleri Bakanlığı
 İzmir Valiliği

Önemli: Bu mail'e cevap vermeyiniz.Başka bir konuda bilgi talebiniz varsa veya cevaptan memnun değilseniz lütfen İç İşleri Bakanlığı Bilgi Edinme Başvuru Sayfasından yeni bir başvuru yaparak irtibata geçiniz.Aksi takdirde isteğiniz işleme alınmayacaktır.


12 Mart 2014 Çarşamba

İZMİR’İN MALLARI RANTSEVERLERE SUNULMAYA DEVAM EDİLİYOR !

#direnAĞAÇLIYOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI'NDAN KAMUOYUNA
 
ÖZELLEŞTİRME İDARESİ İZMİR’İN MALLARINI RANTSEVERLERE SUNMAYA DEVAM EDİYOR !!
ÖZLLEŞTİRME YÜKSEK KURULU’NUN DÜNKÜ RESMİ GAZETEDE YAYINLANAN KARARINA GÖRE ÇINARLI’DAKİ KARAYOLLARI ARAZİSİNİN DE  “RESMİ HİZMET ALANI” OLAN İMAR DURUMU 9 KATA İZİNLİ 3.5 EMSAL “MERKEZİ İŞ ALANI” NA DÖNÜŞTÜRÜLEREK RANTA ELVERİŞLİ HALE GETİRİLDİ. ARDIN DA İHALEYE ÇIKARILIP AĞAÇLI YOLDAKİ KARAYOLLARI ARAZİLERİ GİBİ BİR RANTSEVERE SATILACAK!!


#YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI'nın daha önce açıkladığı gibi Özelleştirme İdaresi Karayolları’nın  Ağaçlı Yol’daki  arazilerinden başka Çınarlı’daki arazisini de satma kararı almış ve bu karar   21  Temmuz 2013 tarihli resmi gazetede yayınlanmıştı.
(bakınız:
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/07/20130721-5.htm)

Satışın olanaklı olabilmesi için Ağaçlı Yol’da olduğu gibi söz konusu arazinin öncelikle  imar durumunu değiştirmek gerekiyordu.   Bu günkü (11.03.2014) resmi gazetede yayınlanan karara göre Özelleştirme İdaresi  bu adımı da attı ve Çınarlı’daki eskiden motorlu araç fenni muayene istasyonu olarak kullanılan 8 dönümlük Karayolları arazisinin “resmi hizmet alanı” olarak kayıtlı olan imar durumunu 9 kat'a izinli 3.5 emsal “merkezi iş alanı” na dönüştürerek cazip bir rant aracı haline getirdi.
(bakınız:
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/03/20140311-12.htm)

Karayolları’nın gerek Ağaçlı Yol gerekse Çınarlı’daki bu arazilerinin özelleştirilebilmesi için Ulaştırma Bakanlığı’nın izin vermesi söz konudur. Bu izin Bakanlığa bağlı olan Karayolları Genel Müdürlüğü ile  Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında  imzalanan bir  protokole dayanarak verilmektedir. Yani söz konusu özelleştirme kararları Ulaştırma Bakanı'nın onayı olmadan alınamaz.

* İZMİR’DEKİ KARAYOLLARI 2. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NE AİT AĞAÇLI YOL, ANKARA CADDESİ VE ÇINARLI’DAKİ ARAZİLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE AİT KARARLAR NE ZAMAN ALINDI?

-2012 VE 2013 DE

* ULAŞTIRMA BAKANI OLUR VERMEDEN BU ARAZİLER ÖZELLEŞTİRİLEBİLİR Mİ?

-HAYIR

- 2012 VE 2013 ‘DE ULAŞTIRMA BAKANI KİMDİ?

- ŞU ANDA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLAN İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYIN BİNALİ YILDIRIM
ŞİMDİ SAYIN BİNALİ YILDIRIM'A SORUYORUZ;

1) Ağaçlı Yol’daki Karayollarının kullanımında bulunan 65 yılda yetişmiş ağaçlarla dolu   yeşil alanın satışa çıkarılmasına nasıl kıyıp da onay verdiniz? Şimdi İzmir Büyükşehir Beledeiye başkan adayısınız ve o yeşil alan yürütmeyi durdurma kararı yok sayılarak bu gün yarın satılmak üzere. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na yargı kararına uyarak haleyi iptal etme çağrısında bulunmayı düşünüyor musunuz?

2) İmar durumu “resmi hizmet alanı” iken Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından 9 kat'a izinli 3.5 emsal “merkezi iş alanı” na dönüştürülerek satışa çıkarma hazırlığı yapılan Çınarlı’daki Karayolları arazisinin imar değişikliğinden vazgeçilip “kamu hizmet alanı” olarak değerlendirilmesine yönelik bir girişiminiz olacakmı?

Bu sorularımıza hayır diyorsanız, o zaman şu soruyu sormak durumundayız

3)Belediye Başkanı olursanız İzmir’deki  başka hangi kamu arazilerini  ranta açıp satışa çıkaracaksınız?

Son bir soru da Gaziemir’de radyoaktif ışın yaymaya devam eden Nükleer çöplüğe ilişkin olacak…

4) Önceki yıl Gaziemirde’ki nükler çöplük ortaya çıktığında “bu konuyu kamuoyu önde tartışmayın Expo adaylımıza zarar veriyorsunuz” demiştiniz. Bu sözünüzden sonra kimse oradaki ülkeye sokulması yasak  radyoaktif maddenin ülkeye nasıl girdiğini araştırmaya kalkmadığı gibi bir milletvekilinin bu konuda verdiği soru önergesindeki “Türkiye ‘ye girişi yasak olan, özellikle nükleer reaktör atıklarındaş, yani yanmış nükleer yakıt elemanlarında bulunan  radyoaktif Europium 152 maddesi Türkiye’ye nasıl ve nereden gelmiştir? ‘Europium 152 maddesi kalıntıları fabrika arazisinde bulunan atıklara nasıl bulaşmıştır? Bu atıklar ile ilgili gerek Cumhuriyet Savcılıklarına gerekse Milli İstihbarat Teşkilatına olayın araştırılması için gerekli başvurular yapılmış mıdır? Yapılmamışsa nedeni nedir?” sorusuna Çevre Bakanı yanıt vermedi. Bu sorunun aydınlatılması için herhangi bir girişimde bulunacak mısınız?

Kamoyuna duyurulur. Saygılarımızla

Prof. Dr. Kayhan KANTARLI

#direnAĞAÇLIYOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI adına

4 Mart 2014 Salı

İZMİR HALKI URLA'DAKİ 1. DERECE SİT ALANI'NA SAHİP ÇIKIYOR


KAÇAK VİLLA ARAZİSİNE ÖZEL SİT DERECESİ DEĞİŞİKLİĞİNE İTİRAZ HAKKINA SAHİP TEK KURUM OLAN VALİLİK İTİRAZ ETMEDİ AMA…

Urla Zeytineli Köyü’ndeki 1.derece sit alanında yapılan ve Bakanlıkça onaylanan  kişiye özel sit değişikliği 13 Şubat’ta Urla Kaymakamlığı’nda askıya çıkarılmıştı.
 
Ancak Bakanlık, itiraz haklarını çıkardığı bir yönetmelikle öylesine sınırlamıştır ki, kamu haklarını savunan ne meslek odalarına, ne çevre platformlarına, ne çevreye duyarlı yurttaşlara ve ne de bu özel değişiklikten yararlandırılmayıp mağdur edilen bölgedeki arazi sahibi vatandaşlara itiraz hakkı tanınmamıştır. Tabiat Varlıklarını Korma Komisyonları Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 18. Maddesine göre itiraz hakkı yalnızca “Planlama yetkisi bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile valilik ve belediyelere” tanınmıştı.
(bakınız:
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/10/20111018-5.htm)
İzmir Büyükşehir ve Urla Belediyeleri  yetki alanın dışında olması nedeniyle itiraz edemeyince, itiraz edebilecek kurum olarak ortada yalnızca İzmir Valiliği kalmıştır. Fakat yıkılmaktan kurtarılmak istenen kaçak villa sahiplerinin arkasında bulunan siyasi güç ve bundan kaynaklanan baskı nedeniyle İzmir Valiliğinin itiraz hakkını kullanması beklenemeyeceğinden bu itiraz gerçekleşmemiş ve hiçbir kamu kurumunun itiraz etmediği askı süreci 28 Şubat günü sona ermiştir.
AMA İZMİR HALKI RÜŞVET, BİLİMSEL SAHTECİLİK VE  AYRIMCILIK İÇERDİĞİ ORTAYA ÇIKAN BU ŞAİBELİ VE HUKUK DIŞI  SİT DERECESİ DEĞİŞİKLİĞİNE  İTİRAZINI YAPACAK VE REDDİLDİĞİ TAKDİRDE DE  İPTAL DAVASINI AÇACAK !
BU DAYATMAYI KABUL ETMİYORUZ !
 
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI URLA ZEYTİNELİ'NDEKİ RÜŞVET, BİLİMSEL SAHTECİLİK VE KAYIRMACILIK KOKAN KİŞİYE ÖZEL BALLI SİT DEĞİŞİMİNİ GERİ ÇEKEREK İPTAL ETMELİDİR !
#direnAĞAÇLI YOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI BELİERLENECEK GÜN VE SAATTE BAKANLIĞA GÖNDERİLECEK İTİRAZ DİLEKÇELERİNİZİ HAZIRLIYOR...
#direnAĞAÇLIYOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI’NIN  SİT DERECESİ DEĞİŞİKLİĞİNİN ARKASINDA YATAN BİLİMSEL SAHTECİLİK, RÜŞVET  VE AYRIMCILIĞIN TÜM YÖNLERİNİ YASA VE YÖNETMELİKLER TEMELİNDE  ORTAYA KOYDUĞU  BASIN AÇIKLAMASINI OKUYUN!
#direnAĞAÇLIYOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI’NIN  KAÇAK VİLLALARA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI İÇİN:
http://kayhankantarli.blogspot.com.tr/2014/03/izmir-halkina-cagri.html
 

İZMİR HALKINA ÇAĞRI

#direnAĞAÇLIYOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI’NIN URLA’DAKİ
KAÇAK VİLLARA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI

URLA HACILAR KOYU’NDAKİ KAÇAK VİLLARI KURTARMAK AMACIYLA  RÜŞVET VE BİLİMSEL SAHTECİLİK YOLUYLA HAZIRLANAN RAPORA DAYANARAK YAPILDIĞI ORTAYA ÇIKAN  KİŞİYE ÖZEL SİT DERECESİ DEĞİŞİKLİĞİ DERHAL İPTAL EDİLMELİDİR !
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Urla, Zeytineli Köyü Hacılar Koyu’ndaki yalnızca kaçak villaların bulunduğu 20 dekarlık arazi için yapmış olduğu sit derecesi değişikliğine gerekçe oluşturan bilimsel tespit raporunun, sipariş edildiği tarihten itibaren yaklaşık bir ay sonunda teslim edildiği ve bilirkişilik yapan üniversite öğretim üyelerinin rüşvet almanın yanındaraporu yönetmelik gereği olarak bir yıl (dört mevsim) süren bir bilimsel araştırma ürünüymüş gibi  göstererek”  bilimsel sahtecilik de yaptıkları ortaya çıkmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı  tarafından 19 Temmuz 2012 tarih ve 28358 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair”  yönetmeliğin 15 maddesinde Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun sit derecesi yeniden değerlendirilecek  alana ilişkin olarak talep edeceği “ekolojik temelli bilimsel araştırma çalışmasının ardışık dört mevsimi (bir yıl) kapsaması gerektiği” yazılıdır.
Oysa söz konusu kaçak villaların nasıl kurtarılabileceğine ilişkin olarak basına yansımış olan ve ilgililer arasındaki  telefon konuşmalarını içeren polis fezlekesindeki deşifre metinlerine göre “sit derecesinin 1’de 3’e düşürülmesinde kullanılacak ekolojik temelli bilimsel araştırma raporunu rüşvet karşılığı hazırlayacak profesörlerin bulunmasına, bulunan hocaların raporu hazırladıklarına ve paranın nasıl gönderileceği” ne ilişkin görüşmeler 1 Ekim 2013 ile  1 Kasım 2013 arasındaki bir aylık  sürede gerçekleşmiştir.
Gerçekten de söz konusunu deşifre metinlerinde yazılı oluğu gibi M. Latif Topbaş ile Oğuzhan Boyacı arasında geçen görüşmede Şehircilik İl Müdürü’nün Urla Kaymakamı’na çözüm için iki seçenek sunduğundan, birinci seçeneğin “dört mevsim (yani bir yıl) bekleyip bu süre sonunda bir rapor hazırlanması” olduğundan söz edilmekte olup, ancak  sürenin uzunluğu nedeniyle bu seçenekten vazgeçilerek “böyle bir raporu hemen verecek üniversite hocaları seçeneği”nin tercih edildiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan önceki açıklamamızda belirttiğimiz bakanlığın ilgili yönetmeliklerinde tanımlanmış ilkeler varken, Bakanlık Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu tarafından rüşvet karşılığı hazırlandığı iddia edilen raporla eş zamanlı olarak ek bir  ilkeler reçetesi hazırlandığı, araştırma alanı (yani sit derecesi değiştirilmek istenen arazi) sınırlarının nasıl belirleneceğini madde madde tarif eden bu reçetenin  raporu hazırlayacak hocalara verildiği, hocaların da söz konusu özel alanı 20 hektarın dışına taşmayacak şekilde adeta santimetre hassalığında (!) değerlendirerek buranın 1. derece sit olmaktan çıkarılabileceğine karar verdikleri ortaya çıkmıştır.
(bakınız:http://kayhankantarli.blogspot.com.tr/2014/03/urladaki-birinci-derece-sit-alaninda.html)

Tüm bu şaibelerden başka, oldu bitti oluşturan  bir durum daha vardır;

Birinci derece sit alanında bulunan bir arazinin sahipleri, arazilerinin sit durumunun değiştiğini öne sürüyorlarsa normal olarak yapacakları şey oraya tek bir kazma vurmadan arazilerinde sit derecesi değişikliği yapılması için resmi makamlara başvurmaktır. Halbuki burada villalar suç işlenip kaçak olarak yapılmış ve ancak yıkılmaları söz konusu olunca yeni bir sit değerlendirmesi için başvurulmuştur. Bu, devlete karşı çok açık bir oldu bitti girişimi olup, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın birilerine menfaat sağlayacak bu oldu bittiye boyun eğerek istenilen değişikliği yapması  ne yasalar, ne siyasi etik ve ne de hukuk devleti ilkeleri yönünden asla kabul edilemez.

Sonuç olarak A’dan Z’ye usulsüzlük, rüşvet, fiili durum dayatması ve bilimsel sahtecilikle dolu bir işlemler dizisi söz konusudur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu işlemelere dayanarak yüzlerce hektarlık  1. Derece sit alanının kaçak villaların bulunduğu 20 hektarlık bir  bölümünün sit derecesini yapılaşmaya uygun bir seviyeye dünüştüren hukuk dışı bir uygulamayı tamamlamak üzeredir.
 
ASKI SÜRESİ VE İTİRAZ
Bu amaçla alınan kararlar ve ilgili bakanlık onayı 13 Şubat’ta  Urla Kaymakamlığı’nda askıya çıkarılmıştır. Ancak Bakanlık itiraz haklarını bir yönetmelikle öylesine sınırlamıştır ki, kamu haklarını savunan ne meslek odalarına, ne çevre platformlarına, ne çevreye duyarlı yurttaşlara ve ne de bu özel değişiklikten yararlandırılmayıp mağdur edilen bölgedeki arazi sahibi vatandaşlara  itiraz hakkı tanınmamıştır. Tabiat Varlıklarını Komisyonları Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 18. Maddesine göre itiraz hakkı yalnızca “Planlama yetkisi bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile valilik ve belediyelere” tanınmıştır.
Belediyeler yetki alanın dışında olması nedeniyle itiraz edemeyince, itiraz edebilecek kurum olarak ortada yalnızca İzmir Valiliği kalmıştır. Fakat kurtarılmak istenen kaçak villa sahiplerinin arkasında bulunan siyasi güç ve bundan kaynaklanan baskı nedeniyle İzmir Valiliğinin itiraz hakkını  kullanması beklenemeyeceğinden bu itiraz gerçekleşmemiş ve hiçbir kamu kurumunun itiraz etmediği askı süreci 28 Şubat günü sona ermiştir.
Sözün özü arkasında rüşvet, bilimsel sahtecilik  ve kayırmacılık şaibesi bulunan sit derecesi değişikliği halkımıza dayatılmış olup Urla Zeytineli Köyü’ndeki doğa harikası bir koy siyasi ilişkilerden güç alan egemenlerin özel malı haline getirilmek istenmektedir.
 İZMİR HALKINA ÇAĞRI
Ancak hiçbir yönetmelik Anayasa ve yasaların üzerinde olamaz.  Anayasa’nın 74.  maddesine göre her Türk vatandaşı  kendisi ve kamu ile ilgili dilek ve şikayeti hakkında ilgili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazı ile başvurma hakkına (dilekçe hakkı) sahiptir.
Kaldı ki Anayasa’nın 56. Maddesi  "Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir" diyerek, çevre koruma konusunda vatandaşlara da sorumluluk yüklemiştir.
Bu nedenlerle İzmir Halkı’nı Anayasa’dan kaynaklanan dilek ve şikayet hakkını kullanarak  Çevre ve Şehir Bakanlığı’nın birinci derece sit statüsünde bulunan Urla Zeytineli Köyü Hacılar Koyu’nun 20 hektarlık kısmının üçüncü derece sit statüsüne sokulmasına ilişkin kişiye özel  kararına itiraz ederek bu kararın kaldırılmasını talep etmeye çağırıyoruz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ana görevi doğanın katledilmesi girişimmlerine öncülük etmek değil,  doğal ve kültürel varlıkları korumaktır! Bu nedenlerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Urla Zeytineli Köyü’ndeki 1. Derece sit alanı olan koydaki özel bir arazi için  baştan aşağı suç oluşturan işlemlere dayalı olarak yaptığı sit derecesi değişikliğinden bir an önce vazgeçmeli ve koyu kamulaştırarak halka açmalıdır!  
Prof. Dr. Kayhan KANTARLI
#direnAĞAÇLI YOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI adına
e-mail:kayhankantarli@gmail.com
Tel: (0532)-6301473

Önemli Not: #direnAĞAÇLIYOL YEŞİL İZMİRDAYANIŞMASI, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın söz konusu alana ilişkin sit değişikliğini oanayan  kararının kaldırılmasını  ve iptalini talep eden bireysel başvuru  dilekçesi örneğini  hazırlamakta olup  İzmir Valiliği kanalı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilmek üzere Valilik'te yapılacak buluşmada katılımcılara  dağıtılacak ve gerekli bilgiler yazlıp imza atılmış dilekçeler  toplanarak Valiliğe teslim edilecektir. Dilekçe vermek için Valilikte yapılacak buluşmanın tarihi ve saati  basın  ve sosyal medya aracılığıyla duyurulacaktır.  

#direnAĞAÇLI YOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI sosyal medyada

Facebook: https://www.facebook.com/direnagacliyol?fref=ts

Twitter: https://twitter.com/direnAGACLIYOL

e-posta: yesilizmirdayanismasi@hotmail.com, kayhankantarli@gmail.com

Tel: (0532) 630 1473; (0505) 674 8188

 

 

URLA HACILAR KOYU’NDAKİ KİŞİYE ÖZEL SİT DERECESİ DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN VERİLEN RAPORDAKİ BİLİMSEL SAHTECİLİK

URLA HACILAR KOYU’NDAKİ KİŞİYE ÖZEL SİT DERECESİ DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN VERİLEN RAPORDAKİ BİLİMSEL SAHTECİLİK
 
 
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Urla, Zeytineli Köyü Hacılar Koyu’ndaki yalnızca kaçak villaların bulunduğu 20 dekarlık arazi için yapmış olduğu sit derecesi değişikliğine gerekçe oluşturan bilimsel tespit raporunun, sipariş edildiği tarihten itibaren yaklaşık bir ay sonunda teslim edildiği ve bilirkişilik yapan üniversite öğretim üyelerinin “raporu yönetmelik gereği olarak bir yıl (dört mevsim) süren bir bilimsel araştırma sonunda yazılmış gibi göstererek” bilimsel sahtecilik yapıldığı anlaşılmaktadır.


 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bakanlığı tarafından 19 Temmuz 2012 tarih ve 28358 sayılı resmi gazetede “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair” bir yönetmeliğin 15 maddesinde Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun sit derecesi yeniden değerlendirilecek alana ilişkin olarak ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma çalışması talep edeceği” yazılıdır.
(kaynak:
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/07/20120719-3.htm)

Oysa söz konusu kaçak villaların nasıl kurtarılabileceğine ilişkin olarak ilgililer arasındaki telefon konuşmalarını içeren polis fezlekesinde yer alan deşifre metinlerine göre “sit derecesinin 1’de 3’e düşürülmesinde kullanılacak ekolojik temelli bilimsel araştırma raporunu rüşvet karşılığı hazırlayacak öğretim üyelerinin bulunmasına, bulunan hocaların raporu hazırladıklarına ve paranın nasıl gönderileceği” ne ilişkin görüşmeler 1 Ekim 2013 ile 1 Kasım 2013 arasındaki bir aylık sürede yapılmıştır. Bu ise söz konusu öğretim üyelerinin bıarakın alanda bilimsel araştırma yapmayı Urla’daki koya hiç gitmedikleri, adet yerini bulsun diye (balık yemek için) belki bir kez giderek döndükten sonra bilimsel raporu alanda araştırma yapılmış gibi göstererek bakanlıkça verilen reçeteye göre yazmaları demektir. Bilim ahlakı literatüründe yapılmamış bir araştırmanın yapılmış gibi gösterildiği bilimsel sahteciliğin adı “masa başı üretim” dir.


 Gerçekten de söz konusunu deşifre metinlerinde yazılı oluğu gibi M. Latif Topbaş ile Oğuzhan Boyacı arasında geçen görüşmede Şehircilik İl Müdürü’nün Urla Kaymakamı’na çözüm için iki seçenek sunduğundan, bunlardan birincisinin “dört mevsim (yani bir yıl) bekleyip bu süre sonunda bir rapor hazırlanması” olduğundan söz edilmekte olup, ancak sürenin uzunluğu nedeniyle bu seçenekten vazgeçilerek “böyle bir raporu hemen verecek üniversite hocaları seçeneği”nin tercih edildiği anlaşılmaktadır.
(kaynak:
http://www.gazetecileronline.com/newsdetails/12626-/GazetecilerOnline/iste-erdoganin-urla-villalarinin-fezlekesi-2-degil )

URLA'DAKİ BİRİNCİ DERECE SİT ALANINDA BULUNAN KAÇAK VİLLARI KURTARAN REÇETE VE BİLİMSEL ARAŞTIRMA RAPORU



URLA’DAKİ BİRİNCİ DERECE SİT ALANINDA BULUNAN KAÇAK VİLLALARI KURTARAN REÇETE VE BİLİMSEL ARAŞTIRMA RAPORU



Bilindiği gibi Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, 1. Derece sit statüsünde olan Urla, Zeytineli Köyü Hacılar Koyu’ndaki kaçak villaların bulunduğu arazi için yapılan sit derecesi değişikliği hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bilgi edinme talebinde bulunmuş ve Bakanlık bu talebi 17 Şubat 2014 tarihli bir yazıyla yanıtlamıştır. Bu yanıtta yer alan bilgilere göre koyun, villaların bulunduğu 20 dekarlık bir kısmının “doğal sit statüsün yeniden değerlendiren Ekolojik Temelli bir Bilimsel Araştırma Raporu hazırlanarak İzmir Valiliğine sunulmuş ve ardından İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu bu rapora dayanarak aldığı 28.11. 2013 tarih ve 200 sayılı kararla 1. Derece doğal sit alanı içinde bulunan yaklaşık 20 hektarlık alanın 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescil değişikliğini uygun görmüş ve bu karar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 25.12.2013 tarih ve 12788 sayılı kararıyla onaylanmıştır.
 
 
Diğer taraftan basında yer alan haberlere göre yüzlerce hektarlık bu koyun tamamının değil de 20 hektarlık bir bölümününün sit statüsünü değiştiren bu işlemlerin, koyda bulunan Latif Topbaş’a ait kaçak villaları yıkılmaktan kurtarmak amacıyla yapıldığı ve işlemlere dayanak oluşturan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nun biri aracı, beşi raportör altı öğretim üyesine 130.000 TL rüşvet karşılığı hazırlatıldığı iddia edilmektedir.
İddialarda sözü edilen altı öğretim üyesinin kimler olduğunu öğrenebilmek yaptığımız araştırmada kimliklere dair henüz bir ipucu elde edememiş olmakla birlikte, rüşvet karşılığı hazırlatıldığı iddia edilen söz konusu raporun işe yaraması için nasıl hazırlanması gerektiğini tarif eden son derece önemli bir belgeye ulaşmış bulunuyoruz.

Bu belge, Ekolojik Temelli bir Bilimsel Araştırma Raporu’nun hazırlanmasında göz önüne alınacak ilkelerle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu’nun 28 Kasım 2013 tarihinde aldığı ve 31 Ocak 2014 tarihli resmi gazetede yayınlanan bir kararla ilgilidir. Kararda sit değerlendirmesine esas olacak Ekolojik Temelli bir Bilimsel Araştırma Raporu’nun hazırlanmasında araştırma alanı (yani hakkında rapor hazırlanacak arazi) sınırlarının belirlenmesinde göz önüne alınacak ilkeler son derece ayrıntılı bir şekilde sayılmaktadır.

31 Ocak 2014 tarihli resmi gazetede yayınlanan bu ilke kararları Bakanlığın Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’ne gönderdiği 17 Şubat 2014 tarihli yazıda yer alan bilgilerle karşılaştırıldığında ortaya çıkan şu durum son derece dikkat çekidir;

Resmi Gazete’de yayınlanan karardan anlaşıldığı gibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu daha önceden üzerinde çalışarak belirlediği söz konusu ilkeleri 28 Kasım 2013 günü yaptığı 20 sayılı toplantıda karara bağlamıştır (56 sayılı karar). 28 Kasım 2013 tarihi Bakanlığın Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’ne gönderdiği yazıda belirtildiği gibi söz konusu araziye ilişkin olarak hazırlanan bilirkişi raporunun (Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu), Bakanlığın bir başka komisyonu olan İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından kabul edildiği tarihtir.

Bakanlığın, 28 Kasım 2013 günü sit değerlendirmelerine ilişkin Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu’nca belirlenen “araştırma alanı sınırlarını belirleme ilkeleri” ne uyulması koşulunu aynı gün bir başka komisyonda kabul edilen Urla villarının bulunduğu araziye ilişkin bilimsel araştırma raporunda da arayacağı açıktır.

Bu duruma göre her ne kadar resmi gazetede sonradan yayınlanmış olsa da, 5 öğretim üyesi tarafından yazılan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu ile eş zamanlı olarak hazırlanıp ilgili komisyonda kabul edilen ve bakanlığın şimdiye kadar yaptığı başka sit değerlendirmelerinde gerek duyulmayan böyle bir ilkeler reçetesinin, yüzlerce hektarlık Urla Hacılar Koyu’nun yalnızca 20 hektarlık özel bir bölümünün sit durumunu değiştirebilmek için özel olarak hazırlanıp raporu hazırlayacak hocalara verildiği, hocaların da söz konusu özel alanı 20 hektarın dışına taşmayacak şekilde adeta santimetre hassalığında (!) değerlendirerek buranın 1. derece sit olmaktan çıkarılabileceğine karar verdikleri anlaşılmaktadır.

Rapor ilgili komisyonca 28. Kasım 2013 de kabul edilen reçeteye göre hazırlandıktan sonra da, Bakanlık bu rapora dayanarak 1.derece doğal sit alanının 20 hektarlık bu özel (!) parçasını yapılaşmaya izinli hale getirecek tescil değişikliğini yapmıştır. İşlemler tamamlanınca da söz konusu reçete ilke kararları haline getirilerek “TABİAT VARLIKLARINI KORUMA MERKEZ KOMİSYONU İLKE KARARI” adı altında 2 ay sonraki 31 Ocak 2014 tarihli resmi gazetede yayınlanmıştır. Burada kritik soru şudur;
Bir arazinin 1. Derece doğal sit alanı sayılabilmesi için bilimsel araştırmalar sonunda belirlenmiş olan jeolojik coğrafi ve ekolojik kriterler ile araştırma alanı sınırlarının nasıl belirleneceğine ilişkin ilkeler Bakanlığın internet sayfasında da yayınlanmış olan DOĞAL SİT ALANLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN TEKNİK ESASLAR yönergesinde mevcuttur
(bakınız:
www.csb.gov.tr/db/tabiat/editordosya/Teknik_esaslar_04032013.doc).

Durum böyleyken söz konusu 20 hektarlık arazinin sit durumunun yeniden değerlendirildiği süreçte şimdiye kadar olmayan özel bir reçete hazırlanmasına neden ihtiyaç duyulmuştur?

Raporun rüşvetle alındığı iddiaları da dikkate alınırsa, mevcut bilimsel ekolojik kriterlerin bu özel araziyi 1. derece sit olmaktan çıkarmayı engellediğinin /yetmeyeceğinin fark edildiğini ve bu engeli aşmak için de özel bir reçete hazırlama çözümüne başvurulduğunu söylemek olanaklıdır. Yoksa normal koşullarda dürüst uzman kişiler, bakanlığın mevcut ekolojik kriterleri bağlamında araziyi inceler ve durumu bilimsel bir tarafsızlıkla ortaya koyabilirlerdi.

Olayda bilimsel gerçeklerin kişisel menfaatler karşılığında kasten saptırılmış olma olasılığı vardır. Hazırlanan rapor bakanlığın tanımıyla bir Bilimsel Araştırma Raporu olduğuna göre, bu rapor bilim dünyasının tartışmasına açık demektir. Bu nedenle şaibe iddialarının ortadan kalkması için raporun araştırmayı yapanlarla birlikte kamuoyuna açıklanması kaçınılamayacak bir zorunluluktur
.
Kayhan KANTARLI
Tüm Öğretim Elemenları Derneği (TÜMÖD) İzmir Temsilcisi